Bilge Seçkin – bilgeseckin@gmail.com
Bizim insanlarımız, fukara çorap örücü, bozguncu ve luddcu keşimci, modası geçmiş el tezgahı dokumacısı, ütopyacı zanaatkardır, cezbeye kapılmış Joanna Southcott’un mürididir
Bizim insanlarımız, 1839 da Slevne de bir fabrikada yeni getirilen makineyi kıran bozguncu öfkeden körleşmiş kadınlardır, 1861 de Samako da yeni makinelere sabotaj düzenleyen işçi kadınlardır, 1910 da Bursa’da greve giden 7 ile 70 yaş arsında günde 15-16 saat çalışan ipek işçisi kadınlardır. Vergi ödemeyi reddeden köylüdür, tütün işçileri, hamallar, gündelikçiler, tramvay işçileri, mürettipler, devrimci öğretmenler Oleyis’li garsonlar devrimci madencilerdir,…. ve hepsinin gelecek kuşakların küçümsenmesinden kurtarılması gereklidir. İnsanlarımızın “zanaatları ve gelenekleri ölüyor olabilir, endüstrileşmeye karşı düşmanlıkları geri kalmış görünebilir, cemaatçi ve eşitlikçi idealleri fantezi, isyankar entrikaları çılgınca olabilir. .Fakat onlar kendi dönemlerinin derin ve sürekli sosyal alt üst oluş koşullarında yaşadılar, biz yaşamadık. Onların özlemleri kendi deneyimleri çerçevesinde ve tarihsel olarak geçerliydi ve eğer tarihin kaybedeni oldularsa kendi hayatları süresince de kaybedenler olarak kınandılar ve kendi hayatlarında da kaybedenler olarak kaldılar”.